15 Temmuz ve milli irade!

15 Temmuz gecesi Türk Milletinin demokrasi mücadelesinin zirvesi, şanlı milletimizin zaferidir! Bu millet demokrasiyi 15 Temmuz’da egemenliğin kayıtsız şartsız kendisine ait olduğunu büyük bir kararlılıkla bütün dünyaya göstermiştir. 15 Temmuz gecesi milli iradeyi hiçe sayanlar bir tek şeyi hesaba katmadı; egemenliğin kayıtsız şartsız milletin kendisinde olduğunu unuttular.

Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne göz dikenler, bilmelidirler ki, bu vatan toprağın kara bağrında, sıra dağlar gibi duranlarındır. Bir tarih boyunca, onun uğrunda, kendini tarihe verenlerindir. Türk’ün demokrasi ve özgürlük meşalesi bütün hainlerin ve işbirlikçilerin fabrika ayarlarını bozdu. Demokrasi ve özgürlük uğruna 249 şehit daha verildi, 249 çift göz daha kapandı hayata. 249 ananın daha hıçkırıkları karıştı toprağa. 249 baba daha ağladı evladına. 249 çocuk daha babasız kaldı ama, bu cennet vatan hainlere peşkeş çekilmedi. Milli irade yeniden dirilişe geçerek, 21. yüzyılın kahramanlık destanını istiklal savaşında olduğu gibi yeniden yazdı.

Bu sebepledir ki, hain 15 Temmuz darbe girişimi sırasında tek yürek olan duyarlı vatan evlatları tek ağızdan, “İnmez bu bayrak. Susmaz bu ezan.” diyerek parti ayırt etmeksizin sağcısı solcusu herkes demokrasi meydanlarında demokrasi için tek yürek oldular. Bu birlik ve beraberlik  de göstermiştir ki, Türkiye’de egemenlik kayıtsız şartsız ve milli irade sadece halka aittir. Namlusunu milletine çevirmiş tanka selam durmak yaraşır mı kahraman Türk Milletine! O namluyu milletine çeviren Türk değil, beyni ile ruhu ile satılmış devşirmelerin ülkeyi Humeyni gibi ülkeyi ele geçirme planının figüranları aynı zamanda emperyalizme ve siyonizme hizmet için kenetlenen hainlerin iğrenç eylemiydi. Nasıl ki egemenlik kayıtsız ve şartsız milletin ise, ülkeyi korumak da yine millete nasip olmuştur. Ülkeyi ele geçirme girişimi bir siyasi olay değil, bir beka meselesi bilinciyle istiklal ruhu yeniden canlanmıştır. Bu dayanışmada göstermiştir ki, 15 Temmuz’da hain emellerine ulaşamayanlar, şimdilerde ekonomik baskılarla hayat pahalılığı ve küresel para birimleriyle saldırıya geçmişlerdir. Atatürk’ten sonra bu milleti parlamenter sistem ile köleleştirenler, yarı başkanlık sistemini hilkat garibesi gibi görmekte, 80 yılda yapılamayan işleri 4 yılda yapılmasını isteyenler, tarihi gerçeklerden kaçan korkaklardır. Gün ve vakit birlik olma vaktidir. Rabbim vatanımızı korusun, ülkemizi karıştırmak isteyenlere dahili ve harici hainlere her daim fırsat vermez inşallah.

Sonuç itibariyle, ülkemizi bölmek isteyen gafiller bilmeliler ki, Türk milleti kendi aklını kullanacak kadar yürekli ve mantıklıdır. Türk Milletinin demokrasiye ve milletin iradesine saygısı sonsuzdur. Bunu ancak milletinin bekasına inananlar bilir. İnanmayanların ise, vicdanı, ruhu, iradesi, memleket sevdası, kısacası her şeyi esir alınmış, fiziki görünüşü Türk, ruhu ise satılmış hainlerdir.

Nehir gibidir Türk insanı, sadece yüzeysel bilinir; derinliklerinde ne saklar, ne fırtınalar kopar söylemez. Sadece sessizce akar ve gider. Mesele memleket olursa, gerisi teferruattır gürler, vurur geçer. Türk’e kefen biçenlerin, Türk’ü ruhen ve bedenen esir almak isteyenlerin işgal hayalleri yer ile yeksan edilmiş, 15 Temmuz akşamı tarihe gömülen bu darbe rezilliğini bu halka layık gören beyin özürlülerinin bu vatan topraklarını daha fazla kirletmeden defolup gittiklerine şahit olduk. Keza bu vatan hainlerin kimler ve kimin tarafından beslendikleri, nereden darbe girişimi konusunda güç aldıkları bütün çıplaklığı ile ortadadır. Artık hiçbir ayıp eskisi gibi uzun süre saklı kalamamaktadır. ABD’nin ayakkabı fırça bıyıklısı Bolton bile hain darbe girişimini bir bir itiraf etmektedir.

Sonuç itibariyle bizi sevindiren tek şey; fikri ve inancı ne olursa olsun bu milletin zor zamanlarda bir araya gelerek tek yürek olması ve ülkesine ve demokrasisine sahip çıkmasıdır. İşte bu yüzden bu vatan toprağın kara bağrında, sıra dağlar gibi yatarak şehit düşen şehidim unutma ruhun göklerde nöbette, kanın al bayrakla en yükseklerde. Senin dinine, vatanına, bayrağına özgürlüğüne, bağımsızlığına, bekana göz dikenlerin gözleri oyuldu, el uzatmak isteyenlerin elleri kırıldı. 15 Temmuz Destanı’nın yıl dönümünde şehitlerimize ve gazilerimize minnetle 81 ilde #TürkiyeAşkına yine tek yürek olduk. Sesimiz hep o geceki kadar gür, duruşumuz dik, birliğimiz diri, içimiz umut dolu. Çünkü #BizBirlikteDahaÇokGüçlüyüz.

YÖNETİCİ Editör

Taraf Olmayan Habercilik Yapan Aybüke Türk Haber, dünyadaki bütün Türklerin gür sesi ve onların kulağı olacaktır. Habere Bozkurtça bakan ve değerlendiren Aybüke Türk Haber mazlumların da temsilcisi olmayı hedeflemiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Türkiye için en büyük tehlike nedir? ABD mi, İsrail ve terör mü, Ruya’nın nükleeri mi?

AZİZ DAĞTEKİN’İN İNCELEME YAZISI Dünya’yı huzursuz eden son uluslararası gerginlikler, ABD ile AB’nin savaşları kışkırtıcı …

Bir yanıt yazın