Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetiminde yaklaşık 2 saat süren toplantıda, Türkiye’nin savunma sanayiindeki yeni projeleriyle birlikte, izlenilecek yol haritası şekillendi. İlk plandaki projeler ise Mavi Vatan için…
Türk Savunma Sanayii her geçen gün yeni adımları ile adından söz ettiriyor.Son yıllarda savunma sanayiinde büyük başarılar elde eden Türkiye, ulusal savunma ihtiyacının önemli bir kısmını yerli üretimle karşılıyor.
Türkiye, özellikle insansız hava araçları ve milli tank gibi projelerle ulusal savunma kabiliyetini daha da katladı.
Beştepe’de kritik zirve
Savunma Sanayii İcra Komitesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.
Beştepe’de gerçekleşen toplantı, basına kapalı yapıldı.
Savunma sanayinin geleceği ele alındı
Yaklaşık 2 saat süren toplantıda, Türk savunma sanayiinin eriştiği seviye, gelecek hedefleri ve kritik projelere ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.
Toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada, “Askeri gemi projeleri kapsamında Uçak Gemisi tasarım aşaması, MİLGEM 9-10-11-12. gemilerinin (i sınıfı fırkateynler), açık deniz karakol gemilerinin, yeni tip çıkarma gemilerinin, yeni nesil mayın avlama gemisinin ve milli hücumbotun inşasına yönelik kararlar alındı.” denildi.
Envanterdeki İHA ve SİHA’lara yenilerinin eklenmesi, yeni kabiliyetler kazandırılması ve lojistik olarak desteklenebilirliğinin sağlanmasına yönelik projeler de Beştepe’deki toplantıda masaya yatırıldı.
“Çok sayıda proje için karar alındı”
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Milli Muharip Uçak KAAN’ın gelecek dönem faaliyetleri, HÜRKUŞ uçaklarının ve GÖKBEY helikopterlerinin tedarikleri ile Havadan Erken İhbar ve Kontrol Uçaklarının lojistik gereksinimleri görüşüldü ve gerekli kararlar verildi.
Platform projelerinin yanı sıra yeni füze, radar, elektronik harp, haberleşme, muhtelif silah, mühimmat ve teçhizatlar, hava savunma sistemleri ile uydu ve uzay sistemleri gibi geniş bir yelpazede çok sayıda proje için karar alındı.
“Yerli ve milli faaliyetlerin sürdürüleceği kararlılıkla ifade edildi”
Geçtiğimiz yıla göre yüzde 27’lik bir artışla 5.5 milyar dolarlık rekor bir seviye ve kilogram başına ortalama 65 doları aşan ihracat rakamı ile savunma sanayimiz Türkiye ekonomisine ve dolaylı olarak toplumsal refaha yüksek bir katkı sağlamıştır.
Ayrıca ülkemiz savunma sanayii ürünlerine duyulan güven artışının bir göstergesi olarak önceki yıl ihracat yapılan ülke sayısı 176 iken bu yıl itibarıyla 185’in üzerine çıkmıştır.
Türkiye Yüzyılı’nda tam bağımsız savunma sanayii için atılacak kritik adımlar bir kez daha vurgulanarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de yerli ve milli teknolojiler kullanılarak faaliyetlerin azim ve kararlılıkla sürdürüleceği ifade edildi.
MİLGEM Projesi
MİLGEM projesi, Türk Deniz Kuvvetleri’nin tamamen yerli korvetler tasarlamak, geliştirmek ve inşa etmek için öz kaynaklarını kullanarak başlattığı bir projedir.
Proje, Türkiye’nin yerli kaynaklarını mümkün olduğunca kullanarak bir savaş gemisi inşa etmeyi, ulusal askeri gemi inşa kapasitesini ve becerilerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Resmi olarak 2004 yılında İstanbul Tersane Komutanlığı, MİLGEM Proje Ofisi’ni kurduğunda hayata geçti. İlk gemisi olan ADA Sınıfı TCG Heybeliada (F511) 2005 yılında inşa edilmeye başlandı ve 2011 yılında denize indirildi.
Proje kapsamında yerel tedarikçiler de önemli rol oynamaktadır. Örneğin Aselsan ve Havelsan gibi Türk savunma şirketleri, komuta ve kontrol ve elektronik savaş yönetim sistemi için yerel alt bileşenler geliştirmede önemli rol oynamıştır.
Amiral gemisi: TCG Anadolu
MİLGEM projesi kapsamında üretilen gemiler arasında dört Ada sınıfı anti-denizaltı savaş korveti ve bir İstihbarat korveti, dört İstif sınıfı çok amaçlı fırkateyn ve 4 + 4 TF-2000 sınıfı hava savunma muhribi/destroyeri bulunmaktadır.
MİLGEM projesi kapsamında geliştirilmese de MİLGEM projesinin son adımı diyebileceğimiz amiral gemisi ise TCG Anadolu gemisi olarak gösterilmektedir.
Milli Hücumbot Projesi
Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ’nin (STM) tarafından tasarlanan yüksek süratli hücumbot FAC55.
Korvet yeteneklerine sahip olan, yenilikçi tasarımıyla dünyadaki benzer tipte hücumbotlardan bir adım öne çıkan FAC55, özellikle üstün su üstü harbi kabiliyetiyle dikkati çekiyor.
FAC55, harp zamanı etkin görev yapabilecek şekilde uluslararası standartlara uygun olarak gaz türbini tahrik sistemiyle donatılmış tek gövdeli savaş gemisi özellikleri taşıyor.
Denizde 55 knot üzerinde yüksek hıza ulaşan yeni tip hücumbotların deplasman ağırlığı ise 535 ton düzeyinde bulunuyor.
Yaklaşık 2 yıldır devam eden tasarım çalışmaları ve yapılan testler sonucunda beklentilerin üzerinde performans gösteren FAC55, önümüzdeki dönemde Türk Deniz Kuvvetlerinin hücumbot projesi için aday olacak.
FAC55 hücumbotu, şimdiden başta Pakistan olmak üzere, diğer ülkeler tarafından ilgiyle takip ediliyor.
Göz Atmak İster misiniz?
“Etki Ajanlığı” yasa teklifi revize edilmek üzere geri çekildi
Kamuoyunda ‘etki ajanlığı’ olarak adlandırılan, “Devletin Güvenliği veya Siyasal Yararları Aleyhine Suç İşleme” maddesi geri …