CHP’yi bekleyen sancılı süreçte golü kim atacak?

Aziz Dağtekin Yazdı

CHP’nin acar lideri Özgür Özel’in bazı çıkışları bize “Vali olmuşsun fakat adam olamamışsın” hikayesini hatırlatıyor. Hikayeyi biliyorsunuzdur. Detaya girmeye gerek var mı bilmiyorum. Hikayenin özü şudur. Özgür bey CHP’nin kongresinde genel başkan olmuş ama O da ya halen genel başkan olduğunun farkında değil yada genel başkan olduğuna inanmıyor!..

Bize göre, Özgür Özel çok kötü gidiyor. Umarım aklını başına alır bir an önce toparlanır, genel başkan gibi hareket eder. Yoksa CHP de hızla kan kaybeder tabela partisine dönüşür. Soracaksınız ne yapıyor Özgür Özel diye? Ne yapmıyor ki! Bir siyasi liderin iyi veya kötü gidişatı mindere çıkışından bellidir. Liderin çıkışı bozuksa bir daha imajı düzeltemez, siyasi ağırlık kazanamaz. Bir ortaokul çocuğu düzeyinde bir genel başkanlık görevini müsamere gibi yürütmesi akla ziyandır.

iddia odur ki; vaktinde eski Kanal-D spikeri Buket Aydın, bu zatın hal ve gidişatını görmüş olmalı ki,

-“Özgür bey sol lidere benziyorsunuz” demiş.

iddiaya göre, Özgür Özel, genel başkan seçilir seçilmez Buket Aydın’ı aramış.  “Bak ben genel başkan oldum sen bana işte kaç yıl önce böyle demiştin” diye hatırlatmada bulunuyor.

Diğer ikinci bir handikap ise, İsmail Küçükkaya Özgür Özel’e soruyor, “Tanju Özcan’ı partiye geri alacak mısınız?

-Özgür bey cevabında diyor ki; “değerlendirmeler yapıyoruz. Son olarak da bir sayın genel başkanımıza soracağız.” Genel Başkan kim? Eş Genel başkan mı, yok Kılıçdaroğlu mu? Siz tahmin ediyorsunuzdur. Yahu kardeşim senin bile inanamadığın bir genel başkanlığı topluma nasıl kabul ettireceksin? Yoksa gerçekten sen CHP Genel Başkanı değil misin? Yoksa olmadın da biz mi yanlış biliyoruz. Genel başkanımıza soracağım diyor. Olacak iş değil.

Üçüncüsü de diyor ki Kıbrıs’a gittim “beni sayın bakanım” diye karşıladılar. Baksana Kıbrıslılar bile Özgür beyin genel başkanlığını kabullenmemişler.

Dördüncüsü ise, daha da tuhaf olanı yahu sen devlet başkanı değilsin, başbakan da değilsin, hiç bakan da olmadın. “İlk yurt dışı gezini Kıbrıs’a yaptım” diyormuşsun. Niye Kıbrıs? İkincisi de Azerbaycan olabilir diyormuşsun. Olacak şey mi Allah aşkına! Siyasi liderin biraz ağırlık, bilinirlilik kazanması ve siyasi bir bilinç elde etmesi lazımdır.  Özgür bey eğer siyasi ağırlığını kazanamazsan altını çabuk oyarlar. bilesiniz.

En vahimi de CHP yönetimi, TBMM çatısı altında Mehmetçiğin yanında saf tutmak ve PKK terörünü lanetlemek yerine bahaneler ileri sürerek, terör sevicileri küstürmemek adına başka hesapların peşinde koşmuştur.  Bu tehlikeli tutum, Türkiye’nin milli güvenliği açısından elzem olan tezkereler konusundaki siyasi savrulmalarının bir tezahürünün tescilidir.

Türkiye’nin birliğine toprak bütünlüğüne kasteden PKK/YPG’li teröristlerin eylemlerini Atatürk’ün kurduğu TBMM’deki ortak bildiriye katılmayan CHP yönetimi tepkileri görünce bireysel bildiri yayınlamak zorunda kalması, birilerini küstürmemenin mücadelesinin verildiğinin bir itirafıdır. Yeri gelmişken, Terörün her türlüsünü, PKK/YPG hain terör örgütünü ve uzantılarını, bu eli kanlı terör örgütünü insanlık dışı yöntemlerle eğitip, donatan, finanse edenleri lanetliyoruz. Mehmetçiğimize bu menfur ve hain saldırıları planlayan, azmettiren ve gerçekleştiren teröristler hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaktır. Allah bu hain bölücüleri kahar ismi şerifi hürmetine kahreylesin.

Asıl konuya dönecek olursak, CHP’nin bu günkü yönetimi, Türkiye’nin birlik ve beraberliğinde, bekasında en temel önemli meselelerde bile pusulası olmayan bir zihniyete dönüşmüştür. Özgür Özel yönetimi, CHP’ye gönül verenlerin terörle mücadele konusundaki yüksek desteği ve hassasiyeti ile de çatışmaktadır. Kuşkusuz milletimiz bu çirkin siyasi hesapların değerlendirmesini en iyi şekilde yapacaktır.

Malumunuz olduğu üzere terör, milletimizin ve tüm değerlerimizin düşmanıdır. PKK terörünün arkasındaki küresel siyasi planların hangi odaklar tarafından beslendiği, desteklendiği ve amaçları açıktır. Bunların neler yapmak istediğini bölgemizdeki katliam ve gelişmeler bütün çıplaklığı ile göstermektedir.

Bu dayatmacı ve susturucu küresel siyasi gelişmeler ışığında, değişim isteyen bir siyasi iradenin dış güçlere karşı bir bütünlük göstermesi gerekirdi. Varsa iç hesaplaşma bunu rahatlıkla sürdürebilirdi. bilindiği gibi artık tüm küresel dünyanın birinci önceliği güvenlik olmuştur. Ekonomi, güvenliğin gerisinde kalmıştır. Değişim derken, değişimi yanlış algılayanlardan olmayalım. Sonuç itibariyle CHP’de bir değişen oldu. CHP’de  bir de hep kazanan var. Biri gol atma peşinde ama golü kim bulacak? Değişimle gelip de değişmeyen mi, yoksa sürekli taktik verip dengeleri elinde tutan mı? Bekleyip göreceğiz. Gördüğümüz o ki, 31 Mart’tan sonra sancılı bir süreç CHP’yi bekliyor.

YÖNETİCİ Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

Türkiye için en büyük tehlike nedir? ABD mi, İsrail ve terör mü, Ruya’nın nükleeri mi?

AZİZ DAĞTEKİN’İN İNCELEME YAZISI Dünya’yı huzursuz eden son uluslararası gerginlikler, ABD ile AB’nin savaşları kışkırtıcı …

Bir yanıt yazın