Önceki günlerde doların düşeceğini ifade eden ekonomist Necmettin Batırel, önümüzdeki hafta çok önemli bir gelişmenin yaşanacağını söyledi.
Ekonomist Necmettin Batırel, Merkez Bankası’nın faiz kararı sonrası Türkiye Gazetesi’ndeki köşesinde çarpıcı ifadeler kullandı.
İşte Necmettin Batırel’in “Başka söze hacet yok!” başlıklı yazısı:
“2001’de dönemin Başbakanı Bülent Ecevit tarafından kurtarıcı olarak çağrılan ve kamuoyuna âdeta ekonomik krizin ‘Süpermen’i olarak takdim edilen şimdilerde Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak düşündüğü Kemal Derviş, Türkiye’yi IMF’ye mahkûm ederek en büyük kötülüğü yaptı. Uluslararası Para Fonu Türkiye’yi dalgalı kur sistemine geçirerek ekonomiyi hapsetti. Yüksek faiz düşük kur sistemi ile ithalat patladı, ihracat yavaşladı. Döviz gelirimiz ile giderimiz arasındaki farkı borçlanarak kapattık. Hem faiz hem de borç yükü arttı. Mayıs 2011’de 68,2 milyar dolarla cumhuriyet tarihinin en büyük cari açığını verdik…
Türkiye artık doların esiri olmuştu. En küçük olumsuz siyasi, sosyolojik veya ekonomik gelişmede TL değer kaybediyor, kur yükseliyor, dengeler bozuluyordu. Bu durumda yönetim faizleri bir kademe daha yükseltmek zorunda kalıyordu. Yatırımlar azalıyor, büyüme hızı yavaşlıyor, işsizlik artıyordu. İçerideki ve dışarıdaki düşmanlar bizi en zayıf karnımız olan ‘kur’la vuruyor, elimiz kolumuz bağlı olduğu için ses çıkaramıyorduk… Gelirimizden fazlasını harcadığımız için sürekli açık veriyorduk. Başka ülkelerden para dilenerek harcıyorduk. Cari açık büyüdükçe ekonomi canlanıyor görünüyor. Ama aslında ithalat artışıyla yalancı bahar yaşanıyordu. Özetle cari açıkla büyüdük. Yani elin parasıyla düğün yaptık…
Ama pandemi imdadımıza yetişti. Küresel ekonomik tablo değişti. Çin tedarik zincirinden çıktı, onun yerini Türkiye aldı. Yeni ekonomik modele geçmek için şartlar olgunlaştı. Artık düşük faiz, yüksek kur dönemi başladı. İhracat artıyor, ithalat yavaşlıyor. 2020’de 36,70 milyar dolar olan cari açık 2021 sonunda 17,95 milyar dolara gerileyecek, 2022’de bu problemden kurtulacağız. O zaman doların hâkimiyeti sona erecek. İşte bakın ekim ayında 3,1 milyar lira cari fazla verdik. Sanayi üretimi yıllık %8,5 düzeyine çıktı. Ama faiz indirimini kabullenmeyen lobi kurları sürekli arttırarak yerli ithal tüm fiyatların sürekli yükselmesine yol açıyor…
PKK Mehmetçiğimizi şehit ediyor, etiket hainleri vatandaşın ekonomik hayatını öldürüyor. Pandemi sırasında dünyada üretim durunca stoklar eritildi. Ekonomiler yeniden açılınca yüksek talebe arz yetişemedi, enflasyon patladı…
Türkiye’de enflasyon 3 yılın zirvesine çıktı diye yaygara koparanlar önce ABD’ye baksın. Yıllık Tüfe %6,8 ile son 31 yılın zirvesinde, faizler sıfır ile 0,25 arasında… Avrupa’da tüketici fiyatları yıllık %4,9 artarak 28 yılın en yükseğinde. Avrupa’da faizler eksi sıfır 50… Yani paranızı banka 1 yıl tuttuğunuzda kazancınız artmıyor, azalıyor…
Hükûmet enflasyona ezilen vatandaşını kurtardı. Tarihinin en yüksek seviyesine çıkardığı asgari ücretle 8 milyon işçinin maaşının artırmakla kalmadı, 12 kategoride milyonlarca çalışanın ücretine de zammın yolunu açtı. Hiç merak etmeyin yeni stok yasasıyla çok yakında fiyat teröristleri ortadan kaldırılacak. Kalbim diyor ki: 15 Temmuz’da darbecilerin tanklarına göğsünü siper eden bir milletin işvereni, üreteni, fabrikatörü, holding patronu, ülkeyi ekonomik sıkıntıdan kurtarmak için kazançlarından en az 3 ay süreyle fedakârlık yapmalıdır. İsimlerini “demokrasi şehitleri” gibi “ekonomik kahramanlar” listesine altın harflerle yazdırmalıdır. %50 düşürün şu fiyatları düşmanlar kahrolsun vatan size minnettar olsun. Biz bugünler için varız. Çünkü biz Türkiye’yiz.”
Etiketlerdolar döviz Dünya Ekonomi faiz Kategorilenmemiş kur Necmettin Batırel
Göz Atmak İster misiniz?
2025 yılında Türkiye’de asgari ücret ile emekli maaşları ne kadar olacak?
Türkiye’nin 2024 yılı itibariyle ekonomik durumu, en düşük maaşlar ve asgari ücretle geçinen geniş bir …