İstiklal Marşımız, 104 yıldır Türk Milleti’nin kahramanlık ve bağımsızlık zirvesinde!

Aziz Dağtekin Yazdı

Bugün, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en önemli sembollerinden biri olan İstiklal Marşı’nın 104. yılını kutluyoruz. Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı bu marş, sadece esaret altına almak isten bir milletin özgürlük mücadelesinin değil, aynı zamanda bir milletin yeniden doğuşunun simgesidir. 12 Mart 1921’de kabul edilen İstiklal Marşı, bir halkın işgal altındaki topraklarında, onurlu bir direnişle yazılmıştır. Ancak İstiklal Marşı, yalnızca bir dönemin anımsatıcı bir parçası olmanın ötesine geçer; bugün de dünya çapında, emperyalizme karşı direncin ve bağımsızlığın gücünü simgelemektedir.

Türk milletinin Kurtuluş Savaşı, yalnızca bir toprağın savunulması değil, bir halkın kimliğinin ve onurunun korunması mücadelesiydi. Birinci Dünya Savaşı sonrası Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından, dünyayı etkisi altına alan emperyalist güçler, Orta Doğu ve Anadolu topraklarını paylaşma planları yapmışlardı. Kurtuluş Savaşı, işte bu emperyalistlere karşı verilen bir varlık yokluk savaşının adıdır. Türk milletinin, 7 düvele karşı verdiği bu büyük mücadele, tarih boyunca özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi veren halklar için bir ilham kaynağı olmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında, kapitülasyonlar gibi ekonomik bağımsızlığı yok eden anlaşmalar, Türk milletinin ekonomik ve sosyal yapısını zayıflatmak için kullanılan en etkili araçlardan biriydi. Bu dönemde, emperyalist güçler yalnızca askerî işgallerle değil, aynı zamanda ekonomik baskılarla da Türk milletini teslim almayı hedefliyorlardı. Fakat bu planlar, Türk milletinin azim ve kararlılığı karşısında hiçbir zaman başarılı olamadı. Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri, emperyalistlerin tüm bu çabalarına karşı direnen bir milletin isyanıyla atılmıştır.

Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı’nı yazarken sadece bir ulusun direnişini değil, aynı zamanda bir halkın hürriyet mücadelesini dile getirmiştir. Marşın her bir dizesi, Türk milletinin zaferi için verdiği emekleri ve kazandığı özgürlüğü simgeler. Ersoy’un dizelerinde duyulan azim, umudu ve kararlılık, Türk milletinin bağımsızlık yolunda gösterdiği direncin bir yansımasıdır. “Korkma, sönmez bu şafaklarda yurdumun üstünde tüten en son ocak.” diyerek, bir ulusun hiçbir koşulda özgürlüğünden vazgeçmeyeceğini haykırır. Bu söz, yalnızca 1921’deki bir halkın duygularını yansıtmakla kalmaz, günümüzde de aynı hürriyet mücadelesinin devam ettiğini hatırlatır.

Dün olduğu gibi, bugün de Türk milletine karşı oynanan oyunlar bitmiş değildir. Bugün, ekonomik savaşlar, terör odakları, diplomatik baskılar ve ambargolar aracılığıyla Türkiye’nin gücünü zayıflatma çabaları sürdürülmektedir. Ancak Türk milletinin tarihinden aldığı güç ve ilhamla bu saldırılara karşı durmakta kararlıdır. Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” Türk milleti, ne Osmanlı döneminde ne de Cumhuriyet dönemi sonrasında asla bağımsızlık mücadelesinden ödün vermemiştir. Bugün emperyalist güçler, küresel ekonomik baskı ve terör örgütleri gibi yeni yöntemlerle Türkiye’yi hedef almakta, ancak Türk halkının direnişi her zaman olduğu gibi bu saldırıları boşa çıkarmaktadır.

Mehmet Akif Ersoy, sadece İstiklal Marşı’nın yazarı değil, aynı zamanda Türk milletinin Kurtuluş Savaşı’ndaki kahramanlık ruhunun bir yansımasıdır. Akif, milli mücadelenin her aşamasında gönüllü olarak mücadeleye katılmış, sadece kalemiyle değil, yüreğiyle de bağımsızlık davasına hizmet etmiştir. Onun İstiklal Marşı’nda dile getirdiği vatan sevgisi ve bağımsızlık aşkı, Türk milletinin tarih boyunca yaşadığı en büyük değerlerden biri olmuştur. Akif’in “Bastığın yerleri ‘toprak!’ diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı…” dizesi, Türk milletinin topraklarını savunma ve özgürlüğünü koruma azmini anlatan en güzel örneklerden biridir.

Sonuç itibariyle 104 yıl önce, İstiklal Marşı Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilirken, Mehmet Akif Ersoy’un bu eserinde verdiği mesajlar bugün hala geçerlidir. Bağımsızlık, hürriyet, vatan sevgisi ve milletin birliği, Türk milletinin her döneminde önemli olmuştur. Bugün de, emperyalist güçler Türkiye’yi zayıflatmaya çalışsa da, Türk milleti her zaman olduğu gibi bağımsızlık mücadelesini sürdürmeye devam edecektir. İstiklal Marşı, bu mücadelenin simgesi ve hürriyetin en güçlü sesidir.

İstiklal Marşı, sadece bir geçmişin hatırlatıcısı değil, Türk milletinin her zaman geleceğe olan inancının bir göstergesidir. Bizler de bu değerleri yaşatarak, ülkemizin bağımsızlık mücadelesinin her zaman ve her koşulda devam etmesini sağlayacağız. Çünkü, “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ? Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ!” diyen Mehmet Akif Ersoy’un ruhu, daima milletin kalbinde yaşayacaktır. Ne mutlu Türk’üm diyene, ne mutlu ki bu vatan uğruna can veren Şüheda’lara!…

YÖNETİCİ Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

MHP Lideri Devlet Bahçeli: 41 yıl sonra kanlı terör belası son buluyor!

Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada uzun yıllardır Türk milletinin başına musallat olan terör sorunun sonunun …

Bir yanıt yazın