Tarkan’ın polemik yaratan şarkısına yönelik konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, iktidarın bir şarkıyla kurulmadığını, şarkıyla da yıkılmayacağını söyleyerek 6 rakamından örnek verdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında gündeme yönelik açıklamalarda bulundu.
Tarkan’ın yazdığı ‘Geççek’ isimli şarkının gündemde oldukça geniş yer edinmesine değinen Devlet Bahçeli, meselenin bakmak değil görmek olduğunu söyledi.
Tarkan’ın şarkısının muhalefet tarafından ısrarla iktidara karşı yazıldığının söylenmesi üzerine şarkıya musallat olunduğu yorumunda bulunan Bahçeli, 6 rakamı ile gönderme yaptı.
“6’YI TERS ÇEVİRDİĞİNİZDE 9 RAKAMI ORTAYA ÇIKAR”
Şarkıya yönelik açıklamasında, “Türk müziğinin meşhur yorumcusu Tarkan, bir şarkı yazıp bunu seslendirdi. Akbabalar leşe nasıl üşüşürse bu şarkıya da aynen musallat olanlar çıkmıştır.
Tarkan geçecek diyor, bunu da Anadalu’ya yakın bir şiveyle söylüyor. Elbet geçecek, zor günler geçecek, zillet geçecek, sorunlar bitecek, salgın geçecek, felaketler geçecek, dertler bitecektir.6 rakamına lütfen dikkat buyurunuz. Bu rakamı terse çevirdiğinizde tabiatıyla 9 rakamı ortaya çıkar. Terse çevirirseniz 9 rakamı. Mesele bakmak değil görmektir. Görüleni tüm berraklığıyla görmektir.
“6’YA BAKINCA GÖRDÜĞÜMÜZ 6 OK’TUR”
Biz 6’ya bakınca gördüğümüz 6 oktur. Yuvarlak masa çerevesinde kurulan tuzaktır, kumpastır. Türkiye’nin sırtına bindirilmek istenen ağır külfettir.
6’yı çevirip 9’a bakınca gördüğünüz huzurdur, havaya kaldırılan 9 tuğdur, 9 ışıktır, sosyal ve ekonomik sorunlarının süratle geçeceğinin müjdesidir. Cumhur İttifakı’nın 2023’te açık ara öne geçeceğinin simgesidir.” dedi.
“İKTİDAR ŞARKIYLA OLUŞMADI, ŞARKIYLA YIKILAMAZ”
Tarkan’ın koronavirüsü kastettiğini söylemesine rağmen ısrarla farklı anlam çıkaranlara seslenen Bahçeli, “Hayır diyorlar sen iktidarı kastettin. Fitne yayıyorlar, ayıptır ayıp. Bu saptırmanın kime ne faydası vardır. İktidar şarkıyla kurulmadı, hükümet şarkıyla oluşmadı. Velevki iddialar doğru olsun iktidar bir şarkıyla yıkılamaz. Bu tekerlek, bu tümsekte kalamaz.” açıklamasında bulundu.
FETHİ TEVETOĞLU’NUN ŞİİRİNİ OKUDU
Bahçeli, Fethi Tevetoğlu’nun kaleme aldığı şiire de konuşmasında yer verdi. Şiiri kaleme alan Fethi Tevetoğlu için “Bu şiiri kaleme alan saygın büyüğümüz merhum Fethi Tevetoğlu’dur ve onun kardeş torunu Tarkan’dan başkası değildir.” ifadelerini kullanan Bahçeli, şu mısraları seslendirdi:
“Çiçek açar güneş soldursun diye Ben de Türklük için kurban doğmuşumAnamdan Tanrı’ya son bir hediye Ben de Türklük için kuban doğmuşumDedem değirmenci,babam kaptanmış Ninem tarlalarda kavrulmuş, yanmış Bir çift ağam yurda sunulan kanmış Ben de Türklük için kurban doğmuşum.”
“ŞARKIYI BEKAYA BAĞLAYCAĞIMI SÖYLEYENLER AYNADA KENDİSİNE GÜLSÜN”
Zillet İttifakı’na buradan ekmek çıkmayacağını vurgulayan Bahçeli, “Buradan zillet ittiakına ekmek çıkmaz. Vehme gerek yok, kuşkuları provoke etmenin faydası yoktur. Bir şarkı sözünden yeni bir kutuplaşma sağlamanın bir faydası yoktur. Her şey geçer, kaldı ki hayat, ömür geçiyor. Allah bizlere sırat köprüsünden geçmeyi nasip eylesin.
Geçmeyecek olan şeyler de vardır. İhanetin sızısı, kötü sözün yarası, şehitlerimizin acısı, mücadelenin sıcaklığı geçmez. Türk ve Türkiye sevdamız asla geçmez, geçemez, geçmeyecektir. Tarkan’ın şarkı meselesini beka sözlerine bağlayacağımı söyleyenler aynanın karşısına geçip kendi hallerine katıla katıla gülebilirler.” dedi.
SILA ŞENTÜRK CİNAYETİ
16 yaşındaki Sıla Şentürk’ün vahşice katledilmesine tepki gösteren Devlet Bahçeli, “Şiddete tolerans gösterilmez” vurgusunu yaptı.
“ŞİDDET, VİCDANIN DURAĞANLAŞMASIDIR”
Bahçeli’nin değerlendirmelerinde şu ifadeler yer aldı:
“Şiddet, vahşet ve kaba güç gösterisi genel olarak psikolojik tükenmişlik yaşayan aciz insanların sorunlarıdır. Sorunları kavgayla, kan dökerek çözüme ulaşacağını zannedenler yanlışın pençesindedir. Şiddet aklın dağılması, vicdanın durağanlaşmasıdır. Şiddetin olduğu yerde hayır, huzur yoktur. Kadınlarımızı, kızlarımızı, çocuklarımızı, masum insanlarımızı hedef alan şiddet dalgası hepimizin şikayet konusudur. Bu dalganın göğüslenmesi en büyük görevdir.
“KADINA YÖNELİK ŞİDDET, MEDENİYET İLKELERİMİZİN ÇİĞNENMESİ DEMEK”
Geçen hafta bir kız çocuğumuz hunhar bir cinayetle öldürülmüştür. Sıla isimli kızımız ilerleyen süreçte vahşet dolu bir saldırganlıkla katledilmiştir. Yumruk atan, bıçak sallayan alçakları en ağır şekilde cezalandırmak başlıca konudur. Şiddete tolerans gösterilmez, iyi niyet hali uygulanamaz. Kadına yönelik saldırılar maneviyat ve medeniyet ilkelerimizin çiğnenmesi demektir.16 Kasım 2021’de kadına yönelik şiddete karşı görüşlerimizi paylaşmıştık. 6 maddelik tekliflerimizi kamuoyuna sunmuştuk. Ruh Sağlığı Yasa teklifi yasalaşmasını, kadın cinayeti, tecavüzlerde idam cezasının tartışmaya açılmasını, medyada kadın cinayetlerinin gösterim ve ifşasına son verilmesini, şiddeti özendirecek yayınlardan kaçınılmasını, aldatmanın, cinayetin gösterilmediği dizilerin hazırlanmasını, sosyoloji, felsefe, ilahiyat gibi alanlarda akademisyenlerin şiddet haritasını çıkarmasını, İnsanlığın Huzuru Projemizin tartışılmasını önermiştim. Bugün de aynı çizgideyiz. Somut önerilerimize kulak verilmesini temenni ediyoruz.
HOCALI KATLİAMI
Biz içine kapanmış, kabuktan dışarı çıkamamış bir hareket değiliz. Kutlu bir davanın soluğu kesilmesini hayalin hayalidir. MHP, pergelin çivili ucunu Ankara’ya koyup diğer ucuyla da dünyayı tarayan Türklüğün zafer nişanesidir. Küçük düşünmek geride kalmaktır, yem olmaktır. Biz ne geride kalacağız ne yem olacağız. Kim bizi yutmaya kalkarsa boğazına dururuz, nefesini keseriz. Bizim adımız Türk milletidir. Biz medeniyetlere beşiklik yapan bir yönetim kudretinin, tarih kuvvetinin varisiyiz. Büyük bir ecdadın bugünkü afakıyız. Nerede bir soydaşımız, din kardeşimiz varsa gözümüz oradadır. Karabağ’dan Kırım’a, Kaşgar’dan Kerkük’e üç hilalin anıları, ayak izleri vardırHocalı bunlardan birisidir. 30 yıl evvel, soydaşlarımızın kanı dökülmüştür. Kabuk bağlamamış, tedavi edilmemiş bir yaradır. Hocalı’da bir soykırım suçu işlenmiştir. 613 soydaşımız şehit edilmiştir. Hocalı, Dağlık Karabağ’ın incisidir. Ne üzücüdür ki hala tutsaktır, zincirlidir. 2. Karabağ Savaşı’yla Azerbaycan, Ermenistan’ın kontrolündeki toprakların yüzde 80’ini geri almıştır. Azerbaycan’ın kahraman neferleri silahlı Ermenileri ezip geçmiştir. Karabağ’da 290’dan fazla yerleşim yeri özgürlüğüne kavuşmuştur. Türkiye-Azerbaycan dayanışması zaferi belirleyen iradeyi tesis etmiştir. Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’a geçeceği dönem de gelecek, Hocalı da olan Türk toprakları tevdi edilecektirOrta Doğu’dan sonra Orta Asya’nın çatışma ortamına çekilmesi felaketler dönemini peşpeşe tahrik edecektir. Yazılan senaryo vahimdir, oyun sinsidir, tehlike büyüktür. Biz hiç kimseyle savaşalım, küselim demiyoruz. Muhatap ülkelerden dürüstlük bekliyoruz.
RUSYA-UKRAYNA GERİLİMİ
Rusya ile Ukrayna arasındaki yüksek gerilim boyut değiştirmektedir. ABD ve Batı medyası devamlı suretle savaşın çıkabileceğini iddia etmektedir. Boris Johnson, Rusya’nın Avrupa’daki en büyük savaşa hazırlandığına yönelik istihbaratı açıklamıştır. ABD Başkanı ise, Birleşik Krallık Başbakanı’yla aynı zamanda Putin’in Kiev’i hedef alacağını ileri sürmüştür. Buna rağmen tehlikeli iddialar Rusya tarafından yalanlanmıştır. Aynı Rusya, balistik ve seyir füzeleriyle tatbikat yapmıştır. Bu tatbikatı Putin takip etmiştir. Rusya-Ukrayna sınırında çatışmaların yaşandığı, OHAL ilanlarının yapıldığı, sivillerin tahliye edildiği anlaşılmaktadır. 2 bölgenin bağımsızlığının tanınması yangına körükle gitmektir. Bu durum Ukrayna’nın doğusunda bölünmekten başka bir anlama gelmeyecektir. Putin geçen hafta Ukrayna sınırından askerlerin çekileceğini söylese de ABD Dışişleri Bakanı kritik askeri unsurların sınıra sevk edilğini açıklamıştır. NATO çekilme kanıtı olmadığını vurgulamıştır. ABD ve Rusya statüko çerçevesinde, barış ve istikrar hizmetten uzaklara savrulmuşlardır. Biden Ukrayna’nın egemenlik haklarını da zedelemiştir. Ukrayna’nın geleceğini ve güvenliğini konuşacak tek merci tüm Ukrayna vatandaşlarıdır. NATO Savunma Bakanları toplantısında muharip birliklerin konuşlandırılacağı açıklanmıştır. Rusya’nın ilk kez temsilci göndermediği Münih Güvenlik Konferansı da toplanmıştır. NATO Genel Sekreteri, Rusya’nın Ukrayna sınırından asker çekmediğine, çatışma riskine değinmiştir. MHP olarak Rusya-Ukrayna arasındaki savaşı doğru bulmuyoruz. Barış, huzur ve istikrarın kökleşmesi için diplomasi ve diyaloğa inanıyoruz. Savaş yanlıştır. Savaş çığırtkanlığı yapan ülkelerin asla iyi niyetli olmadığını kanaatindeyiz. Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne saygı duyulmalıdır. Rusya ile Ukrayna arasında çatışma ve savaş halinin bölgesel ve küresel çapta devasa yarılmalara yol açacağını görmek lazımdır.”