Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, Gazze’de yaşananları “Zalimler kudurmuş, zulüm seriye bağlanmış” ifadeleriyle özetlerken, Avrupa ülkelerinin çığlıklara kulak tıkamasına tepki gösterdi.
Dünya, İsrail saldırılarını tek solukta izliyor.
7 Ekim günü Hamas güçlerinin operasyonuyla başlayan çatışmalar, 11’inci gününde tüm hararetiyle devam ediyor. Günlerdir bombardıman altında olan Gazze’de can kaybı bilançosu da gün geçtikçe artıyor. Küresel çapta kilitlenilen konuya dair MHP Lideri Devlet Bahçeli de açıklamalarda bulundu.
Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, İsrail’in Gazze’de fosfor bombası kullandığı iddialarının ortaya saçıldığını vurgulayarak “Çocuklar, bebeler, kadınlar, sivil ve masumlar barbar saldırıların canlı hedefidir.” cümlelerini aktardı.
Avrupa’ya tepki
Ayrıca Bahçeli, Gazze’de yaşananları “Zalimler kudurmuş, zulüm seriye bağlanmış.” ifadeleriyle özetlerken, Avrupa ülkelerinin çığlıklara kulak tıkamasına tepki gösterdi.
“Kudüs İslam’dır ve Türklüğün derin izlerini taşımaktadır”
Bahçeli, Gazze konusunda şu cümlelerle devam etti; 400 yılı aşan bir süre hakimiyetimiz altında yönetilen Kudüs, 9 Aralık 1917’de İngilizler tarafından işgal edilmişti. O gün bugündür Kudus, Gazze ağlıyor. O günden beri mabetlerimizin kanı çekiliyor, mazlumların göz pınarlarından sicim gibi yaşlar akıyor. Mecid-i Aksa bu yüzden hüzünlü, Filistinli kardeşlerimiz bu sebeple gariptir. Kudüs, İslam’dır ve aynı zamanda Türklüğün derin izlerini taşımaktadır. Sanmasınlar sadece Kudüs, sadece Gazze İslam’dır. Buraların dağı, taşı, havası, kurdu, toprağı İslam’dır ve koruyucusu Allah’tır.
“Zalimler kudurmuş, zulüm seriye bağlanmıştır”
Kıyamet günü senaryoları tedavüle sokulmuştur, zalimler kudurmuş, zulüm seriye bağlanmıştır. Beyaz fosfor bombası kullanıldığına ilişkin kanıtlar bir bir ortaya dökülmüştür. Gazze’de insanlık değerleri, insan hak ve hukuku vurgun yemiş, yağma edilmiştir. Gazze’de çocuklar, bebeler, kadınlar, sivil ve masumlar barbar saldırıların canlı hedefidir.
“İnsan hakları savunucuları neredesiniz?”
İnsan hakları savunucuları, neredesiniz? Avrupa ülkelerinin Filistin lehine yapılan masum gösterileri yasaklaması utanç duyulacak bir ilkellik değil midir? Gazze’nin çığlıklarına kulak tıkayanlara insan demek mümkün müdür? Hür ve uygar dünyanın iki yüzlü demokratları; nereye sindiniz? Nereye gittiniz?
“İsrail saldırılarına derhal son vermelidir”
Gazze’ye insani yardımların önü kesilmemelidir. Refah Sınır Kapısı ile Akdeniz’de oluşturulacak insani yardım koridoru ile Gazzelilere el uzatılmalıdır. İsrail saldırılarına derhal son vermelidir, iki devletli çözüm mutlaka sağlanmalıdır.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de tatbikat kararı alması, doğru ve cesur bir tavırdır. Meydanın boş olmadığına dair çok güçlü bir mesajdır.
İsrail’in sivillere saldırısına karşı çıktığımız gibi, Hamas’ın da sivillere saldırmasına karşı çıkıyoruz. Biz katledilen masumların kimlik kartlarına, derilerinin rengine bakmıyoruz.
Bahçeli’nin konuşmasından geri kalan satır başları;
Mazisine sırt dönmüş bir milletin, ırmak akıntısına kapılmış, kurumuş bir dal parçası gibi olduğunu gayet iyi biliyoruz. Medeniyetler arasında değişen güç dengeleri, göçmen ve sığınmacı akını, azgınlaşan yabancı düşmanlığı, inanç ve kültürel çizgiler doğrultusunda yeniden biçimlenmeye başlayan küresel siyaset arenası, Türk milliyetçiliğini durum muhasebesi yapmasına da acil hale getirmektedir.
Kuşkusuz bunun da farkındayız. Her an yenilenerek, her dem taze kalarak ancak kontrolsüz değişim dalgalarına son derece ihtiyatlı, tedbirli ve uyanık yaklaşarak, asıl gelişme dinamiklerinin milli ve manevi kaynağımızda olduğunu bilerek, mücadelemizi kararlılıkla sürdürmekteyiz.
“Mesele Türk millet oldu mu hiçbir şekilde sınır tanımayız”
Önümüzde iki siyasi olay vardır ve ortadadır. Birincisi 17 Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek 14’üncü Olağan Büyük Kurultay’ımızdır. Diğeri de 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimleri’dir.
9 Ağustos 2023 tarihinde başlayan kongre sürecimiz Büyük Kurultay’ımızla noktalanacaktır. İlçe ve il kongrelerimiz başarıyla tezahür etmiş, sırayı da Büyük Kurultay’ımız almıştır.
Başkaları gibi çıkarların peşinde koşmayız. Mesele Türk millet oldu mu hiçbir şekilde sınır tanımayız.
Siyasi ve stratejik planlamasını yaptığımız toplantılarımıza geçtiğimiz hafta sonu başlamış durumdayız. 14 Ekim 2023 tarihinde Bursa merkezli ilk toplantımız, Bursa, Balıkesir, Yalova, Kütahya, Eskişehir ve Afyonkarahisar il ve ilçe teşkilatlarımızın iştirakiyle gerçekleşmiştir.
“MHP ve Cumhur İttifakı olarak insanımızla iç içe ve yan yanayız”
Cumhur İttifakı olarak Cumhuriyetin yeni yüzyılında Türkiye Cumhuriyeti’ni çağın üzerine sıçratacağız. Yeni bir Türk mucizesine birlikte imza atacağız. MHP ne yaptığını bilen, ne yapacağını projelendiren, nereye ulaşacağını gören bir fedakarlık kervanıdır.
Davamız büyük, davamız kutlu, davamız doğrudur. Her şart altında, halkın yanındayız. Her zaman insanımızın huzur, refah ve mutluluğunu hedefledik. Buna da devam edeceğiz. Geceyi gündüze, yılları önümüze katıp, hep bir adım önde olmanın mücadelesiyle bugünlere geldik.
Yerinde sayan, gününü kurtaran, olduğuyla yetinen, fazlasını talep etmekten kaçınan, hatta kısır bir döngüye kapılan toplumların bir adım ileriye gitmesini zor görüyoruz.
MHP ve Cumhur İttifakı olarak insanımızla iç içe ve yan yanayız. Hıyanet ve hamaseti, birlik ve beraberlik ruhuyla buluşturup atıyoruz.
“81 ilde aday çıkarma iddiaları sadece tantanadır”
81 ilde aday çıkarma iddiaları sadece tantanadır. Tarih bunları bir gün mutlaka yazacaktır. Bir dava ilk zorlukta hakkından vazgeçmiş olsaydı, tarih diye bir şey olamazdı. Biz arkamıza değil, önümüze bakıyoruz. Arkamıza baktığımız takdirde ilk engelde yere yığılıp kalacağımızı biliyor ve görüyoruz. Yanlış ve davaları parlatmaya niyetlenenler beyhude yere oyalanan karanlık figüranlardır ve aynı zamanda gafiller cephesidir. Asıl parlayan hak davasıdır, hakkın davasıdır, millet, ülkü davasıdır; bizim davamızdır.
Hem ülkenin hem de davanın bekasını korumak, bize özgü bir marifettir. MHP ve Cumhur İttifakı, 85 milyon Türk vatandaşını aynı ve eşit gören bir kardeşlik bilincine, yoksula umut, yolsuzluğa duvar, yıkıma engel olan anıtlaşmış bir beraberlik hissiyatına sonuna kadar sahiptir.
Bizim, kim olursa olsun, temel ilke ve ülkülerimizle çelişmeyen her insanımızı kaybetmek şöyle dursun, kazanmaktan başka bir emelimiz olmamıştır.
Kılıçdaroğlu’na tezkere tepkisi
Gördüğüm kadarıyla CHP Genel Başkanı laf olsun, torba dolsun derdindedir. Geçen hafta grup toplantısında bize sorular yöneltmiş. Allah var, pek ciddiye almadım. Sorular iyi hazırlanmamış. Kılıçdaroğlu onu bırak; bugün görüşelecek Suriye ve Irak tezkeresine ne diyeceksin? Onu söyle. “Evet” mi “hayır” mı oyu kullanacaksın. Onu açıkla. Söyle de duyalım, paylaş da bilelim.
Bu çerçevede, TSK’nın gerektiği takdirde, terör örgütlerine sınır ötesi müdahalede bulunmak maksadıyla yabancı ülkelere gitmesine destek misin, değil misin? Bir zahmet açıkla da duruşunu görelim.
Bak Sayın Kılıçdaroğlu; sen de iyi biliyorsun ki, Türkiye’ye gayrimeşru yabancı postalların ayak basması diye bir şey yoktur. Şayet olursa verilecek bir canımız vardır. Vatana millete bin defa feda olsun.