Aybüke Türk Haber "Habere Bozkutça Bakış"
“Niye oy vermediniz?” sorusuna cevap arayan AK Parti yönetiminin karşısına iki önemli mesaj çıktı: “Zamlar belimizi büktü”, “Halktan koptunuz.”
Yerel seçimlerden AK Parti’nin ikinci olarak çıkmasının nedenleri üzerinde geniş katılımlı bir anket çalışması yapıldı. Ankette, CHP ve diğer partilere giden oyların yanı sıra, sandığa gitmeyen seçmenlerin de nabzı tutuldu. AK Parti kaynakları, oy kaybında yüzde 50’nin üzerinde bir oranla ekonomi başlığı altında hayat pahalılığı, emekliler ve kira fiyatları gibi sebepler sıralandığını kaydetti. Ekonomiden sonraki en önemli gerekçe ise AK Parti’nin ‘halktan kopması’ gösterildi.
VATANDAŞ NE İSTİYOR?
Parti kurmayları “Seçim sonuçlarıyla ilgili veriler toplanmaya devam ediyor. Bir anlamda vatandaşın bizden beklentilerini net olarak ortaya çıkarmak istiyoruz. SETA bir çalışma yapıyor, teşkilatlardan ve milletvekillerinden gelen rapor ve öneriler de alınıyor. Vatandaş bizden ne bekliyor? Her yönüyle bakıyoruz. Bu tespitler partinin bundan sonraki yol haritasına etkili olacak. Yeni bir program, yeni bir hikâye ortaya çıkarılacak” değerlendirmesini yaptı.
YENİ BİR PARTİ YÖNETİMİ
AK Parti’nin seçmen tabanındaki oy kaymalarının henüz durmadığını, seçimden sonra küçük de olsa oy oranlarında gerilemenin devam ettiğini belirten AK Parti kaynakları, mevcut durumda CHP’nin birinci parti olma özelliğini sürdürdüğüne de dikkat çekti.
AK Parti’de yapılan istişare toplantılarında değişim beklentilerine yönelik de görüşler dile getiriliyor. Parti kurmayları, kongre ile birlikte parti yönetiminin büyük bölümünün değişeceğini ve parti politikalarda dikkat çekici değişiklikler olabileceğini dile getiriyor.
POLİTİKA DA DEĞİŞMELİ
AK Parti’deki önemli isimlerin ortak görüşü “Kişilerin değişimi yeterli olmaz. Politikalar değişmezse, bir dahaki seçimde de benzer sonuçlarla karşılaşılır” şeklinde… AK Parti’deki istişare toplantılarında ve Strateji Kurulunun yaptığı toplantılarda katılımların büyük bölümü, yerel seçimlerde başka partilere giden oyların o partilerde kalıcı olmamasına yönelik yeni ve radikal adımların atılması yönünde görüşler dile getiriliyor.
