Sözcü Çelik: Mehmet Şimşek sürece katkı vermek istiyor

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Önemli mesajlar veren Çelik, cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı iddia edilen Mehmet Şimşek ile ilgili kritik açıklamalar yaptı.
AK Parti MYK seçim sonrası ilk kez Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu.

Son günlerin en önemli gündem maddelerinden birisi olan ve piyasaları heyecanlandıran Mehmet Şimşek’in bakan olacağı iddiaları hakkında Ömer Çelik’ten açıklama geldi.

Çelik, “Dün de bir görüşme gerçekleşti. Bu kapsamda Mehmet Şimşek’in ismi Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı için geçiyor. Bu iddia doğru olabilir mi?” sorusunu yanıtladı.

Mehmet Şimşek’in sürekli Cumhurbaşkanı Erdoğan ile irtibat halinde olduğunu belirten Çelik şunları söyledi:

Mehmet Bey yakın bir arkadaşımız. O açıklamayı yaptığımız gün reddetti deniyordu biz o arada odamda kahve içiyorduk. Sonra açıklama yapalım dedik. Mehmet Bey partimizin içinde bir arkadaşımız. Bu sürece katkı vermek istiyor. Kabine konusu cumhurbaşkanımızın takdirindedir. Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşürken süreçlere katkı vermek için görüşüyorlar.

“Helalleşme sözle olmaz davranışla olur”
Sözcü Ömer Çelik’in açıklamalarından öne çıkan satır başları şu şekilde: Sayın Cumhurbaşkanımız MYK’mıza hitap ederken milletimizin sağ duyusuna dikkat çekmiştir. Cumhur İttifakı’na destek veren tüm vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Cumhurbaşkanımız önceliğimizin depremzede vatandaşlarımızın yaralarının sarılması olduğuna dikkat çektiler.

Seçim sonrası birtakım grupların cumhurbaşkanımıza ve Cumhur İttifakı’na destek verdikleri için yapıkları saygısızlık seçim sürecinin en çok üzen hadisesi olmuştur. Bu barbarlığı bir kere daha lanetlediğimizi ifade etmek isterim. Helalleşme sözle olmaz davranışla olur.

“Millet iradesine ipotek koyma girişimi içine girdiler”
Bu hadiseler göstermiştir ki birilerinin helalleşme diyerek gösterdiği, boş bir iş olmuştur. 14 Mayıs gecesi 2 belediye başkanının Sayın Kılıçdaroğlu’ndan bahsederken Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu demeleri milli iradeye gasp içine girmeleridir. Bu yanlışı düzeltmek yerine devam ettiler. Temennimizi ifade ettik dediler. Temenni öyle ifade edilmez. Millet iradesine ipotek koyma girişimi içine girdiler.

14 Mayıs’tan önce sayın Kılıçdaroğlu kimse sokağa çıkmasın diye provokasyona adım atmıştı. Herkes gördü ki gayet huzur içerisinde ufak tefek olaylar hariç süreç başarıyla geçilmiştir. Milletimizin sağduyusu siyasi tarihimiz içinde defalarca test edilmiştir.

“Cumhurbaşkanımız 16 kez kazanan lider olarak millet iradesine saygılı olduğunu göstermiştir”
Yapılmak istenen sandıktan çıkan iradenin bu yollarla gasp edilmeye çalışılmasıdır. Bolca demokrasi söylemi kullanarak değiştiklerine dair izlenim vermeye çalıştılar. Gördük ki değişen bir şey yok. Katı statüko kesit biçimde duruyor ve Türkiye’yi karanlığa götürmek için fırsat kolluyor.

Cumhurbaşkanımız 16 kez kazanan lider olarak millet iradesine saygılı olduğunu göstermiştir. Cumhurbaşkanımıza bu statükoyu savunanlar diktatör demeye devam ettiler. Bunlar kes kopyala yapıştır yöntemiyle kes kopyala yapıştır yöntemiyle içeriye yaymaya çalıştılar. Batıdaki basın yayın organları diktatörler 2.tura kalmaz diyerek kendi çelişkilerinin itiraf ettiler.

Aylarca CHP yorumcuları ‘seçim sonucu farklı çıkarsa saygı duyacak mısınız?’ dediler. Gerçek gazeteci arkadaşlarımıza saygı duyuyoruz. Onlar da haklı olarak sordular. Bu CHP yandaşı gazetecilerin siyasi angajman içinde bizim demokratik mücadelemizin hakkı onlardaymış gibi davrandıklarını takip ettik. ‘Bu soru onlara sorulması gerekiyor’ dedik. İtiraz haklarımızı kullanmamızı bile baskı altına sokmaya çalıştılar.

“Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Yüzyılı’nı ilan etti”
Karşımızdakiler sandığa saygı konusunda sabıkalı. 2 CHP’li belediye başkanının çıkıp oylar sayılırken cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu’dur diyerek olmayan sistemlerinin olmayan verilerini millet iradesine dayatmalarını gördük. Demokrasi yarışını milletimizin her bir ferdi olgunlukla yönetti. Dünyanın yorumları neticesinde Cumhurbaşkanımız açık ara galibiyetle seçimi sonuçlandırdı. Türkiye Yüzyılı iradesinin milletimizden onay alması anlamına geldi. 28 Ekim günü Gazi Mustafa Kemal Atatürk devletimizin kurucusu olarak yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz demişti. 100 yıl sonra Sayın Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Yüzyılı’nı ilan etti.

“Kaybeden hiçbir vatandaşımız yoktur”
Bu demokrasi sınavından cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bir kez daha onay almıştır. Kaybeden çok büyük iddialarla konuşan siyasi partiler olmuştur. Kaybeden hiçbir vatandaşımız yoktur. Türkiye’nin önü açıktır. Cumhurbaşkanımızı arayan liderlerin söyledikleri şey Türkiye ile daha yakın çalışma yürütmek istiyoruz diyedir. Dün çok geniş bir coğrafyadan Cumhurbaşkanımızı aramaya devam ettiler bugün de devam edecek. Türkiye’deki seçimler dünya tarafından yakinen izlenmiştir. Bir seçim sonucunda bu kadar baklava dağıtılan bir seçim daha olmamıştır. Bizim sevincimize katılan gönlü zengin insanlara bir kere daha sevgilerimizi iletmek isteriz.

“Mezhepçi yaklaşım sorumsuzcaydı”
İlk defa siyasi parti genel başkanı Kılıçdaroğlu mezhepçi yaklaşımları seçim sürecinin parçası haline getirmeye çalışmıştır. Biz hep söyledik adlarımız mezheplerimiz farklı olabilir ama biz siyasal alanda konuşuyoruz. Karşımızdaki aday tarafından bu yapılmıştır bunun sakıncalı olduğunu sorumsuzca bir davranış olduğunu ifade etmek isterim.

“Değişimin partisi AK Parti’dir”
YSK ve diğer kamu görevlileri tüm seçim sürecine katkı veren görevliler görevlerini hakkıyla yaptılar teşekkür ediyoruz. Seçim mekanizmalarının ne kadar güvenilir olduğu bir kez daha görüldü. Seçim işleri başkanlığında mekanizmamız saat gibi işlemiştir. Sandık güvenliği meselesi, hep beraber gördük ki hepimiz çağrı yaptık gidip sahip çıkılsın diye. Bu sorumluluğu alan siyasi partilerden vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunarız. CHP adayına verilen oyların değişime verildiği analizi yapılıyordu. Boş bir analiz olduğu ortaya çıktı. Değişimin partisi AK Parti’dir. Gençlere en iyi temsili verenin AK Parti olduğu ortaya çıkmıştır.

“En büyük yalanı Mansur Yavaş söyledi”
Seçim sürecinin en büyük yalanı ABB Başkanı Mansur Yavaş tarafından söylendi. AK Parti’nin 3 kere terörist başını bırakmaya teşebbüs ettiğini söyledi. Gece gündüz terör örgütlerinden gelen destekleri dile getirenlere suskun kalanlar bu tip yalanlar içine girdiler. Biz de birileri size terör örgütü argümanlarını dillendirip siz kazandığınızda terörist başına özerklik verileceğini söylüyorsa sizin çıkıp bu desteği reddediyoruz demeni lazım kırmızı çizgi çizmeniz gerek dedik. Bu tablo karşısında söyleyecek bir şey bulamayanlar ABB Başkanı gibi AK Parti kanun çıkarmaya çalıştı dediler. Bu kanun AK Parti iktidarlarından önce çıkarılmış bir kanun. 1985 yıllarında topluma kazandırma ile ilgili bir kanun. Bu kanun terörist başını da PKK yöneticilerini de kapsamıyor. Bu açık ve net. Çeşitli kereler güncellenmiş. Bizim iktidarımızda da güncelleme yapılmış. Terörist başının yargılandığı maddenin bunun içine girmesi mümkün değil. Ellerindeki belgenin sahte olduğunu bile bilmiyorlar. Aylarca beraber yürüdükleri siyasiler sustular 14 Mayıs’ta milletten cevap alınca yalan siyaseti üretmeye başladılar. Bu süreçte yenilenlerden birisi yalan siyaseti olmuştur, sandığa gömülmüştür.

“Dışardan yapılan müdahalelerin zerre kadar etkisi olmadığı net şekilde görülmüştür”
Muhalefet yalan siyaseti üretmeye kalkıştı. Fethullahçı terör örgütünün siyasi linç kampanyaları seçmen iradesini manipüle edecek ahlaksız yaklaşımları yine sandığa gömülmüştür. Her önüne gelene koltuk veremeye çalışan siyasi ahlak da sandığa gömülmüştür. Gelinen noktada ilkesiz siyaset CHP’li vatandaşlarımızın değerlendirmesi gerektiği bir tablo ortaya koymuştur. Masadaki çelişkiler görülmüş en net cevap güçlü şekilde verilmiştir. Bir kez daha demokrasimiz güçlenerek çıkmıştır. Dışardan yapılan müdahalelerin zerre kadar etkisi olmadığı net şekilde görülmüştür. Sayın cumhurbaşkanımız bir kez daha dünyanın dikkatini çeken bir başarıya daha imza atmıştır.

“Hangi partiye oy verirse versin tüm vatandaşlarımız kazanmıştır”
Bazen sosyal medyada bazı genç arkadaşlarımızın videoları paylaşılıyor. Aslında bu duygular kendilerinin destekledikleri siyasi partiler tarafından ortaya koyulmuş neticelerdir. Biz hiçbir vatandaşımızın üzülmesini istemeyiz. Herkes müsterih olsun. Kendi hayat tarzının kaybettiğini düşünenler. Kimse yaşam tarzı üzerinde baskı kuramaz. Kimse kendisinin kaybettiği bir tablonun ortaya çıkması doğru değil. Bu ülke hepimizin ülkesi. Her bir vatandaşımızın desteğine ihtiyacımız var. Hangi partiye oy verirse versin tüm vatandaşlarımız kazanmıştır. Burayı ortak ülkemiz olarak daha iyi ufuklara taşımak için çabalara her bir vatandaşımızın gayretiyle ulaşacağız. Adlarımız farklı olabilir hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Diyarbakır Anneleri’ne de selamlarımızı bir kez daha gönderiyoruz.

Yeni kabine ne zaman açıklanacak?
YSK milletvekilliği kesin sonuçlarını açıkladı. 3 gün içinde yemin olacak. Cumhurbaşkanlığı kesin sonuçlarını da beklememiz gerekiyor. Yemin töreni ve kabine ondan sonra belirlenecek. Birçok devlet başkanı gelmek istiyor. Liste şekilleniyor.

YÖNETİCİ Editör

Taraf Olmayan Habercilik Yapan Aybüke Türk Haber, dünyadaki bütün Türklerin gür sesi ve onların kulağı olacaktır. Habere Bozkurtça bakan ve değerlendiren Aybüke Türk Haber mazlumların da temsilcisi olmayı hedeflemiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

“Etki Ajanlığı” yasa teklifi revize edilmek üzere geri çekildi

Kamuoyunda ‘etki ajanlığı’ olarak adlandırılan, “Devletin Güvenliği veya Siyasal Yararları Aleyhine Suç İşleme” maddesi geri …

Bir yanıt yazın