Aziz Dağtekin Yazdı
Adil yönetici hakkında Allah Rasulü bir hadis-i şerifte buyuruyor ki “Kıyamet gününde insanların Allah’a en sevimlisi ve en yakını adil yönetici, en hoşlanmadığı ve azabının en şiddetlisine maruz kalacak olanın da zalim yönetici” olanıdır. Allah bizi zalimlerin zulmünden saklasın. “Zalimin zulmü varsa mazlumunda Allah’ı var.” sözü sanki İsrail’de katliam yapan Siyonistler içindir. Siyonist ve Evanjelist ABD’nin Soykırımcı İsrail’in Gazze’de kusursuz ve zalimane bir şekilde katliamlarını sürdürebilmesi için verdiği sonsuz destek sonunda ayaklarına dolanacaktır.
Gazze’de bugün, fert, toplum ve insanlık olarak ağır bir imtihandan geçiyoruz. Hak, hukuk, ahlak, vicdan ve merhamet gibi insanı insan yapan değerler; işgalci zalim İsrail ile destekçileri başta ABD olmak üzere ve AB tarafından ayaklar altına alınmaktadır. Filistinli kardeşlerimiz yaklaşık bir asırdır kendi vatanlarında baskı, esaret ve zulüm altında yaşamaya mahkûm edilmiştir. Bugün de Gazze’de kadın, çocuk, yaşlı demeden dünyanın gözü önünde büyük bir soykırım ve katliam yaşanmaktadır.
Eşi görülmemiş bu soykırımı gerçekleştiren gözü dönmüş devlet aklını yitiren caniler, cesaretlerini Ümmet-i Muhammed’in suskunluğundan ve dağınıklığından almaktadır. Oysa yüce dinimiz İslam, bizleri vahdete çağırmaktadır. Vahdet, birlik olmaya, birlikte hareket etmeye davet etmektedir. Sadece dualarımızı değil, bilgimizi, gücümüzü, maddi ve manevi imkânlarımızı birleştirmemizi istemektedir. İstiklal Şairimiz bu hususu ne de güzel ifade etmektedir:
“Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez,
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.”
Yaşanan bu vahşet, sadece Müslümanların değil bütün insanlığın ortak sorunudur. Dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen cinayetlere seyirci kalmak hatta destek olmak, bütün insanlığın ayıbıdır. Zira kendilerini diğer insanlardan üstün tutan, yeryüzünü özel mülkleri gören soykırımcı zalimler, sadece Müslümanların değil, bütün insanlığın geleceğine kastetmektedir. Ülkemiz, dinimiz, dilimiz, ırkımız ne olursa olsun böyle bir katliama karşı çıkmak insan olmanın gereğidir. Zulüm nerede işlenirse işlensin zalime dur demek insan olarak hepimizin vicdan-i mesuliyetidir. Çünkü zulme rıza göstermek hem namussuzluk hem de zulümdür.
Yüce Rabbimiz buyuruyor ki, “İçinizden sadece zulmedenlere dokunmakla kalmayacak olan bir musibetten sakının ve bilin ki Allah’ın cezası ve azabı çok şiddetlidir.”
Bir başka Hadis-i şerifte ise, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır, “İnsanlar zalimin zulmünü görür de ona engel olmazsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.”
Bu ayet ve hadisten anlamaktayız ki; masum canlara kıyan katillerin zulmüne karşı durmazsak ateş tüm dünyayı saracak, kimse güvende olmayacaktır. Çocukların bombalar altındaki çığlıklarını duymazsak herkesin canı yanacaktır.
Unutmayalım ki herkesin, her zaman kötülüğe engel olmak için yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır. Zulme engel, mazluma umut olmak için caydırıcı rol üstlenelim; elimizle, dilimizle ve kalbimizle ne gerekiyorsa yapalım. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır:
“Kim bir kötülük ve haksızlık görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin…”
Kadın erkek, genç yaşlı her birimiz dünyadaki tüm zulümlerin son bulması için sorumluluklarımızı yerine getirelim. Hz. İbrahim’in ateşini söndürmeye giden karınca misali hakkın yanında, batılın karşısında yer almaya devam edelim. Bizler inanıyoruz ki bu zor günler elbet sona erecektir. Zalimlerin zulmü mutlaka bitecek, mazlumların yüzü gülecek, zafer inananların olacaktır. Mazlumların umudu olan aziz milletimiz, ümmet bilinciyle dünyamızı yeniden barış yurdu haline getirecektir.
İnancımız odur ki, Orta Doğu’yu kan gölüne çeviren, çoluk-çocuk, genç-yaşlı ve kadın demeden katleden katiller günün sonunda olay mahalline dönecekler. Ve yaptıkları katliamlardan soykırımdan utanacaklar mıdır onu bilemem. Dün Alman asıllı Hitlerin, İsrail Yahudilerinin kökünü kazıdıkları, bu gün de İsrail’in Gazze’de yaptıkları katliamı alkışlamaya geldikleri görünce yorum yapamaz duruma geliyoruz. İşte gördüğünüz gibi tarih seyircisi bol olan bir katliam kulübesi gibidir. Pes etmeden yek vücut haline gelerek azmimizle bu soysuzlara dur deyip, tarihi katliam kulübesi olmaktan çıkarmalıyız. Bize göre, Gazze’de katliam, nasıl ki bir şehri boyamanın en kötü yöntemiyse, İsrail de diğer soykırımcılar gibi insan soykırımı yapabilen tek canlının en kötü örneğidir. Hatırlamak gerekirse katliamın ilk kurbanı insan vicdanıdır. İnsan olarak, vicdanın ölmüşse eğer, her kesi gözünü bile kırpmadan öldürebilirsin. Yazdıkları seneryo ve algılarla kurdukları oyunlara sizi saçmalıklarıyla inandırabilenler, tıpkı soykırıma uğramış İsrail’e Gazze’de katliam ve soykırım yaptırabildiklerine alkış tutup seyredenlerdir…