CİA’nın çocukları, ABD emperyalizminin kiralık maşaları yine canlarımıza kıydınız yine yüreklerimizi yaktınız. Allah siz kiralık maşaları ve kiralık beyninizi ele geçiren ağa babalarınızı kahhar ismiyle kahar eylesin. İnancımız odur ki, mazlumun öç aldığı gün, zalimin zulmettiği günden daha korkunç olduğu gün olacaktır. O gün de uzak değil yakındır.
ABD’nin Ortadoğu’da besleyip büyüttüğü terörist gruplar, terör eylemleriyle ülkemizin birlik, beraberlik ve huzuruna yönelik faaliyetler içerisinde olduklarını artık duymayanımız kalmamıştır. Kandan, kriz ve kaostan beslenen, dünyayı ele geçirmek için her türlü puştluğu insani ve demokratik gören emperyalistlerin oyunlarını idam ile derhal bozmalıyız. İdam terörizmin kökünü kazımak için vakit geçmeden geri getirilmelidir.
Her ne kadar bu emperyalist terör saldırılar karşısında, millet olarak sağduyumuzu koruyorsak, artık ne sabrımız nede teröre verecek canımız kalmadı. İktidarı muhalefeti bu emperyalist eylemler karşısında artık yek vücut olmaya davet ediyorum. Zaman birlik, terörü idam ile yok etme zamanıdır. Bize göre bölücü hainleri yakalayıp cezaevinde yetim hakkıyla beslemek de vatana ihanettir. Öyleyse, vakit geçirmeden oy kaygısı ve hesabı yapmadan derhal terör ve teröriste idam için gerekli çalışmalar başlatılmalıdır.
Cana kıyana merhamet olmaz. Onları dört duvar arasında yaşatmak ceza değil ödüldür. Gördüğümüz odur ki, çaresizlik içinde kıvranan bölücüler, vatan hainleri, etrafımızda kümelenen iblisleri, ülkemizin huzur ve sükununu bozmaya yeltenen emperyalistleri caydırıcılık için de olsa terörist eylemlere idam cezasını derhal geri getirilmelidir. Hiçbir sorun şiddetle çözülemez ama şiddetten bir çözüm veya gelecek bekleyenlerin de insanlık değerleriyle hiçbir bağlantısı olamayacağı da bilinmelidir. Çirkin saldırıları gerçekleştirenler, terör ve şiddet eylemlerinin hiçbir amaç için araç olamayacağını her siyasi parti mensubu ve yasa koyucular görmeli buna göre idam ile cezai süreçleri hızlandırmalıdırlar.
Sabrımız artık tükeniyor. 40 yıldan beri bu zalimlerin kalleş saldırıları ile uyanıp, genç körpe canlarımıza ağladık. Artık bu seri katiller, caniler için idam cezası vallahi kaçınılmaz olmuştur. Bu katliamı gerçekleştiren şerefsiz, alçak bebek katilleri, boğazlarına geçirilecek urgan ile kanlarında boğulmalıdırlar. İnsanım diyen herkes, vicdan sahibi her vatandaşımızın arzusu bu yöndedir. Bunların leşi darağacında saldığı gün ancak o gün yüreğimizi soğutur.
Biliyor ve görüyoruz ki, Türkiye’nin yükselişini engellemek isteyen kandan beslenen iç ve dış işgal cephesi, er geç cüretkarlığının ağır sonuçlarıyla yüzleşeceklerdir. Hiçbir zaman teröre aman vermeyeceğiz. Paniğe kapılmayacağız, korkmayacağız, yılmayacağız, birbirimize, vatanımıza ve devletimize sahip çıkacağız. Ama idamı da istemeyi asla unutmayacağız. Bu devletin ve milletin artık huzura ihtiyacı var.
Sonuç itibariyle ABD emperyalizmine hizmet eden dağda üç beş domuz sürüsü tutturmuş bir Kürdistan türküsü. Oysa bunların Kürtlükle dahi ilgisi yok. Üstelik bu domuz sürüsünün yarısından fazlası sünnetsiz. Bu iblisler eline almış paçavrayı bayrak diye bir masa örtüsü. Satsan beş para etmez ne dirisi ne de ölüsü. Uşaklığı, soysuzluğu meslek edinen soysuzlar, ite itlik yapıp kafa tutma beyine diyoruz ama nerede bu anlayış? Anlasa dediğimi sokaktaki köpek ağlar haline. Duy ulan soysuz Ne Mutlu Türk’üm Diyene! Size tek sözüm budur.