Tutsak CHP’yi kim “Özgür”leştirecek?

Siyaset de sermaye gibidir. Güvenli liman ister. Verilen sözlerin doğruluğunu, yapılabilirliğini test eder. Son dönemlerde yapılması mümkün olmayan vaatlerin verilmesi ve güvenliğimizi tehdit eden unsurlarla bir araya gelmesi CHP’yi küme düşürmeye yetmiş oluyor.
Bildiğimiz gibi Türkiye 14 ve 28 Mayıs 2023 seçimini geride bıraktı. Hatırlarsınız Cumhur ittifakına karşı kimine göre 6’lı kimine göre de 7’li bir masa kurulmuştu. Yalan ve aldatma üzerine kurulan bu masa uzun uğraşıdan sonra kah devrildi, kah doğrultulmaya çalıştırıldıysa da bir türlü düzen tutmadı. Cumhur İttifakına karşı oluşturulan bu yalan ittifakına destek için televizyon kanalına çıkarılan bazı gazeteciler, aydın tabir edilen bazı cahiller milletin gözünün içine baka baka yalan söyledi. Sanatçı geçinen bazı fanatik güruh, bu yalana katılmayanlara hakaret ettiler.
Millete saldıranlar, hakaret edenlerin salon siyasetçilerinin kaybettiğini bir türlü anlayamadılar. Yapmayın etmeyin dedikçe bunlar yalana sarılıp saldırdılar. 7 tane Cumhurbaşkanı yardımcısı olmaz diyenlere ateş püskürenler. illa da 7 Cumhurbaşkanı yardımcısı olsun diye direttiler. Sonuçta toplumda hiçbir karşılığı olmayan siyasi partileri boncuk tanesi gibi Kılıçdaroğlu’nun yanına dizdiler. Cumhur yönetim sistemini “güçlendirilmiş parlamenter sistemiyle” değiştirmeye çalışanlar, Cumhurbaşkanın yanına 7 yardımcı yerleştirdiler. Bunla da yetinmeyip bu son seçim diyerek seçmene korku pompaladılar. Hep bu  son seçim diyerek seçmeni korkutarak oy alacaksın milletten. Yok böyle bir dünyaya. Bu son seçim yalanı ile MİT’i verdiler, Milli savunmayı verdiler, emniyeti verdiler, eğitimi verdiler ama millet bunu yemedi. Devletin bekasını yok sayanlar, birkaç oy uğruna ilkeleri yok sayanlar her şeyi verdiler de ne oldu? Sonuç hüsran!.
Devletin bütün bakanlıklarını iktidara gelmeden her türlü ser odaklarına dağıtanlar bugün belediyenin park bahçelerini vermekten çekiniyorlar. Peki bu korku neden? Millete yalan söylemeyi siyaset sananlar bugün köşe bucak kaçar duruma geldiler.
Hayat pahalılığı ile iktidarı topa tutanların, “açız aç” diye bağıranların tencere-tava ile iktidarı devirmeyi düşünenlerin bu eylemi de tutmadı. Tencere ile tavanın iktidarı yıkacağı doğrudur ama güvenlik korkusu da bütün tencere ve tavaları devireceğinin göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Sen FETÖ’yle PKK ile kol kola girip ilişkini gizlemeyeceksin, Demirtaş’a Kavala’ya selam göndereceksin sonra da dönüp bu milletten oy isteyeceksin. Böyle kirli bir ilişki içinde olursan, bu millet dolar 100 lira da olsa yine sana oy vermez. FETÖ’ya kanlı terör örgütü PKK’ya ve yan kollarıyla arana mesafe koymazsan dolar 100 TL de olsa bu Millet sana yine oy vermez.  Bu millet terörden korkar. Niye biliyor musunuz? Biz bin yıldır bu topraklarda ne düşmanlar gördük. Bu millet vatan müdafaası uğruna Moğul’u gördü, Bizans’ı gördü, Yunan’ı gördü, İngiliz’i gördü, Fransız’ı gördü, İtalyan’ı gördü, Rus’u gördü, en sonunda da FETÖ’nun darbe kalkışmasını da gördü. Onun için bu millet, güvenliği, terörle mücadeleyi ekmeğin de etin de hayat pahalılığının da  önünde tutar.
Bu gerçekleri görmeyen, bin bir entrikalarla Kılıçdaroğlu’nu koltuğundan eden, Özgür Özel, HDP’ye özenmiş olmalıdır ki, eş başkan İmamoğlu ile bir olup CHP’yi paramparça etti. Şimdi tanımadığı simaları belediye başkan adayı olarak lanse etmeye çalışıyor. Tanımadığı başkan adayının yerine bir başka partilinin elini kaldırıyor. Ondan sonra da bu millet niye bize oy vermiyor diye millete hakarete kalkışıyorlar. Unutmamak gerekir ki siyaset akıllı insanların yönetim sanatıdır. Yönetmesini bilmeyenden yönetici olmaz. İşte bu basiretsiz ve liyakatsiz yöneticiler yüzünden CHP, Atatürk’ün partisi olmaktan çıkmış, kişisel hırs ve entrikalara bürünmüş, ulusal çizgisini kaybetmiş, bölücü hainlerin dümenine takılmıştır.

31 Mart’ta bir çok kalesinde hezimete uğrayacak olan ve kafası çok karışık bir hal alan CHP’de işler iyice sarpa saracak. CHP, hızla tabela partisine dönüşecektir. Bu parçalanma projesinde ise, CHP’nin dibini iyice oyan İmamoğlu siyasi parti kurmaya çalışacaktır. Bütün hesaplar da bunu gösteriyor. Türkiye’nin yapıcı ve ciddi bir muhalefet partisine ihtiyacı vardır. CHP’nin ulusal çizgisinde olanların partilerine sahip çıkmaya, partiyi Özgür Özel’den ve İmamoğlu’ndan koparıp almalarını, Özgür Özel’i de CHP’yi de özgürleştirmeleri en büyük temennimizdir.

YÖNETİCİ Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

“Etki Ajanlığı” yasa teklifi revize edilmek üzere geri çekildi

Kamuoyunda ‘etki ajanlığı’ olarak adlandırılan, “Devletin Güvenliği veya Siyasal Yararları Aleyhine Suç İşleme” maddesi geri …

Bir yanıt yazın