Aybüke Türk Haber "Habere Bozkutça Bakış"
Yargıda hedef süre uygulaması kapsamında yargılama sürecini kısaltmak ve mağduriyetlerin giderilmesi adına hedeflenen süreye uymayan hâkim ve savcılarla ilgili teftiş mekanizması ve disiplin süreçleri işletilecek.
Yargılama sürelerini kısaltmak ve bu alandaki mağduriyetleri gidermek adına ‘hedef süre’ uygulaması hayata geçirilmişti. Bu kapsamda yeni adımlar hayata geçiriliyor.
Bir davanın başlayıp karara bağlanması arasında geçecek süreyi daha da kısaltılacak yeni adımlarla duruşmaların 2 aydan fazla ertelenmemesi, istinaf sürecinin 6 ayı aşmaması hedefleniyor.
DAVAYI UZATAN HAKİME SORUŞTURMA YOLDA
Türkiye Gazetesi’nin haberine göre bunu sağlamak için ise davayı uzatan hakim ve savcılara soruşturma öngörülüyor. Hedeflenen süreye uymayan hâkim ve savcılarla ilgili teftiş mekanizması ve disiplin süreçleri daha etkin çalıştırılacak. Konuya ilişkin açıklama Adalet Bakanı Tunç’tan geldi.
Tunç şöyle konuştu: “Özellikle aile hukukuyla ilgili davaların uzun sürdüğü hepimizin malumu. Bunu daha hızlı hâle getirmeye dönük çalışmalar var. Bu konuda özellikle istinaf sürecinin hızlandırılması, uzun süren davaların sona erdirilmesiyle ilgili birtakım çalışmalarımız var.
DURUŞMA 2 AYDAN FAZLA ERTELENEMEYECEK
Hedef süre uygulamalarındaki sürelerin yeniden değerlendirilmesi, hedef süreye uymayan hâkim ve savcılarla ilgili teftiş mekanizmasının ve disiplin süreçlerinin daha etkin hâle getirilmesiyle ilgili çalışmalarımız var.
Hatta şunu söylüyoruz: ‘İstinaf mahkemelerinde altı aydan fazla sürmesin’ diyoruz. Duruşmaların iki aydan fazla ertelenmemesini önereceğiz yargı reformu belgemizde.
Bir duruşma başladığında dava sonuçlanıncaya kadar kesintisiz sürmesi lazım. Zorunlu sebep, erteleme olabilir. Özellikle son zamanlardaki yargılamaları da takip ediyorsunuz, kesintisiz, hatta gece de devam eden duruşmalar var.
“GECİKEN ADALET ADALET DEĞİLDİR”
Ama zorunlu bir sebep varsa, örneğin bir adli tıp raporu bekleniyorsa -ki o süreçlerin hızlandırılması lazım- erteleme olabilir. O sebeple özellikle aile hukukundan doğan davalarla ilgili olarak geciken adalet, adalet değildir. Her iki taraf, özellikle kadınların bu noktada mağdur olmaması açısından gerekli tedbirleri de alıyoruz.”
