Türkiye’nin sıcak ekonomik gündemini TRT 1 ve TRT Haber ortak yayınında anlatan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Türkiye Ekonomi Modeli’nden de bahsetti.
Bakan Nebati, şu açıklamalarda bulundu:
“Hem bir model öne sürüyoruz hem sayın Cumhurbaşkanımız adeta bir manifesto yayınladı. Birçok şey değişti. Bu değişim bir normalleşme. Şimdi normale döndük. Artık kişiler, kurumlar, kamu yönetimi, siyasetimiz her şeyin normal seyrettiği bir sürece giriyoruz. Reel sektörün önünü görmeye gayret eden aktörlerin önünü görebileceği çok önemli sürece girmiş olduk. Önümüzdeki yıl bunun semerelerini açık görebileceğimiz yıl olacak.”“Gelişmiş olan ekonomiler 1990’larda yüzde 65, gelişmekte olan yüzde 35’ti. Daha sonra ise gelişmekte olan ülkelerin dünyadaki ticaretin büyük kısmını almaya başladıkları, bazı ülkelerin öne çıktığını görebiliyoruz.”
“TÜRKİYE, KRİZİ FIRSATA EN İYİ DÖNÜŞTÜREN ÜLKE OLDU”
“Bir defa Türkiye 2020 yılında çok önemli bir şey yaptı. Krizde fırsatları en iyi şekilde kullanan ülke oldu. Bulunduğu coğrafya, 19 yıldır yapılan altyapı yatırımların tamamlanmış olması, her türlü pazara yakın olması, özgün bir pazar olma niteliğinin kazanmış olması. Böylesine büyük imkanlar silsilesi var. Avrupa, Afrika, Ortadoğu, Türki Cumhuriyetlerin farklı taleplerin olduğu bir yerde Türkiye doğrudan yatırımları 12,7 milyar dolara ulaşmış durumda. Sıcak parayı istemiyoruz. Ne zaman geleceği belli ne zaman gideceği belli değil çünkü. Giderken ne tür tahribatları gördüğünü yaşadık.”
“EKONOMİK MODEL, TÜRKİYE’YE ÖZGÜ OLACAK”
“Tabii ki kırılganlıklarımız var. Bunların üstüne çalışıyoruz. Orta gelir tuzağından çıkmak istiyoruz.”“Cari açığımız büyüme ile beraber yükseliyordu. 2013’lerden itibaren ortaya koyduğumuz bir şey var. Bu ekonomik model Türkiye’nin şartlarına uygun hale gelirse özgür ve özgün olacak. Dolayısıyla orta gelir tuzağından çıkmak için çalışmalar yapıldı. Şimdiki anlayışımız optimal noktayı yakalamakla dışarıya vereceğimiz gücüyü, dışarıdan alacağınız imkanlarla değerlendirmek gerekir ki, bu kırılganlıklar üzerine gidebilelim. Küresel ekonomiden aldığımız pay yükseldi. İhracattan aldığımız pay da yükseldi. Tarihinde ilk defa 1,1’e geldi. Bir büyüme yok, sıçrama var.”
“BÜYÜMEDİK SIÇRADIK”
“1990’lardan itibaren bugüne kadar geçen yıla kadar ortada yüksek cari açık ve yüksek büyüme var. Burada artık durup model geliştirmemiz lazım. Yüksek cari açık değil, cari açığın sıfırlaştığı hatta öne geçtiği, kırılganlığımız olan enflasyonu tek haneli noktaya getirilmesidir. Büyümeyi dünyadan farklılaştırdık.”“Hazırladığımız altyapıyla. Türkiye geçen yıl kapanmalara rağmen, öngörülebirliğin hiç olmadığı, özellikle kapandığımız günlerde, ne olacağı belli değil. Adeta küreselleşmenin her birey tarafından hissedildiği bir ortam. Wuhan’da bir kişi hapşırıyor, biz burada zatüree oluyoruz. Böylesi bir ortamda evinize paket geliyor, saatlerce bekletiyorsunuz. Dezenfekte edip, alıyor, bir miktar sonra kullanmaya başlıyorsunuz.”
“ÇİN’DEN SONRA BÜYÜYEN 2. EKONOMİ OLDUK”
“Bütün dünya küçülürken aldığımız tedbirlerle ne dedik, ‘Bir istisna gerçekleştireceğiz’ dedik. Türkiye’yi küçülecek ülkelerin başına koydular. Proaktif hareketler, ekonomi yönetiminin güç ve kararlılığı Türkiye’yi 1,8’lik büyümeyle taçlandırdı. Çin’den sonra dünyada ikinci olarak büyüyen ülke konumuna geldik. Şimdi 2020 yılındaki o muhteşem değişimi tesadüfen oldu dediler. Salgından çıktığınızda o kadar çok işten çıkarma olacak ki altından kalkamayacaksınız dediler. Biz her çeyrekte rekorlar kırarak geldik. Dünya ülkelerinden farklı bir şekilde geliştik. Büyümede çift haneye doğru gidiyoruz.”
“BÜYÜK BİR CANLANMA VAR”
“Türkiye’de büyük canlanma var. Ticaret güçlü, ihracatımız kuvvetli. Büyümemizin temel sebeplerinden bir tanesi içeride büyüme ve talebin artması ile dışarıda talebin artmasından kaynaklanıyor. Biz bir psikolojiyi iyi yönettik. Ama birileri ‘kötü gidiyor’ dedi. Yeni açılan işletme sayısı kötüye giden ülkede artar mı, azalır mı? Azalır tabi. Ama insanlar bir işe girişiyorsa gelecekte kâr elde edeceğine ilişkin umudu olduğu için yapar. Türkiye de bütün kapanmaları yaşadığımızda açılan şirket 85 binden 103 bine çıktı. Kapanan şirket sayıları çok düşük oranda. Yüzde 14’ten 15,9’a çıkıyor.”
“TÜRKİYE MODELİ, GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE GELİYOR”
“Türkiye modeli güçlü bir şekilde geliyor. Bu ülkede 6 binden 28 bine çıkmış. Otoyol uzunluğu iki katı, tünel uzunluğu, hızlı tren. 56 tane havalimanlarımız var, 4 tane daha gelecek. Daha kaç tane gelecek, bitti. Türkiye’de 2023 vizyonumuz var. Belgemiz var. 2053, 2071 vizyon belgemiz var. Saymakla bitmez. Her alanda, sağlıkta, bir daha kaç tane hastane yapacağız. Şehir hastanelerini niçin yapıyorsunuz, parayı gömüyorsunuz dediler. Türkiye sağlık alanında dünyanın en güçlü ülkelerinden birisi oldu. Dünyaya örnek teşkil etti. Biz bunlara bakarak heyecanlanacağız.”